Toroslara olan yolcuğumuza başlıyoruz. Yolda vereceğimiz gerekli molaların ardından ANTALYA ’ya ulaşıyoruz. Kral II. Attalos ‘un M.Ö. 158 yılında "Gidin, bana bu yeryüzü üzerinde öyle bir yer bulun ki bütün kralların, bütün hükümdarların gözü kalsın. Öyle bir yer bulun ki hiç kimse gözünü oradan ayıramasın. Gidin bana yeryüzünün cennetini bulun" dediğinde eminiz kendisi bile bu kadar güzel bir kent hayal etmemişti. Yıllara meydan okuyan kenti DÜDEN ŞELALESİ ile gezmeye başlıyoruz.  Büyük İskender’in bölgeden geçtiği sırada atlarına bu şelaleden su verdiği için “İskender Şelalesi” adıyla da anılan şelalede tam bir görsel şölen izliyoruz. Gizemli mağaraları, doğal havuzları arasında kuş cıvıltılarının eşliğinde geziyor ve aracımıza dönüyoruz. Ardından tiyatrosu ile ünlü ASPENDOS ANTİK KENTİ ’ne ulaşıyoruz. Sadece Anadolu’nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunagelmiş Roma Dönemi tiyatrosuna sahip kentin mimarisi ile büyülendiğimiz geçmişine doğru yaptığımız yolculuğumuzun ardından ayrılarak, MANAVGAT ŞELALESİ için hareket ediyoruz. Anılarımız için çektiğimiz fotoğraf karelerinin ardından, sıra son ziyaret noktamızda keyif yapmaya geliyor. Bölgenin saklı güzelliklerinden olan KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI ’na ulaşıyoruz. Toros Dağları’ndan doğan ve Serik’in güneyinden Akdeniz’e dökülen sarp ve dik kanyonlar içerisindeki Köprüçay ‘ın yüksek debisi ile sunduğu mükemmel rafting sahasında bizler de rafting (ekstra) yapıyoruz. Herkesin yapabileceği muhteşem bir deneyime imza atarak tüm yorgunluğumuzu burada atıyoruz. Ardından otelimize ulaşıyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama Antalya’daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, SULUADA TEKNE TURU (ekstra) için hareket ediyoruz. Adını “Ana Tanrıça Ülkesi” anlamına gelen “Adrasos” tan alan Adrasan ’a ulaşıyoruz. Markiz Dağına dayadığı sırtı, karadan denize esen rüzgarlarının getirdiği serinliği ve sularının güzelliği ile gönüllere taht kuran Adrasan ’ın, Liman’ından, bizi bekleyen teknemiz ile SULUADA ’ya doğru hareket ediyoruz. Limandan hareket ettikten sonra sırasıyla; koyları geçmeye başlayacağız. LİMAN KOYU, FENER KOYU, KAMIŞLI KOYU, HACİVAT BURNU, BENEKLİ KOYU, AĞLAYAN MAĞARA, KARATAŞ KOYU, BÜYÜK KELLECİ VE KÜÇÜK KELLECİ KOYU görerek, muhteşem manzaralara şahitlik ettiğimiz dakikalar geçiyoruz. Suluadaya adını; Adrasan ve Gelidonya Burnu arasında, şifalı olduğuna inanılan tatlı su kaynağı ismini veriyor. Antik çağın Krumbusa’sı muhteşem kumsalı ve turkuaz rengi denizi ile Maldivleri aratmayan duruşuyla bizleri ağırlıyor. Denize sırt üstü uzanmış insanın yüzünü andıran, bir zamanlar gemilerin su ikmalini sağlayan, martıları, balıkları, turkuaz rengi denizi ile büyülü bir gün geçirtiyor bizlere.  Her iki plajında da yüzme molası veriyor ve teknede öğle yemeğimizi alıyoruz.  Sonrasında dönüşe geçiyor ve koylarda vereceğimiz yüzme molalarının ardından tekrar Adrasan ’a dönüyor ve bizi bekleyen aracımıza geçiyoruz. Sonrasında OLYMPOS ANTİK KENTİ ’ne giderek, ziyaret ediyoruz. ÇIRALI ’daki “Hephaistos” kültüyle ün kazanarak, önemli dini bir merkez haline gelen kentin günümüze ulaşan; Nekropolis alanı, Kiliseleri, Roma Dönemi Tiyatrosu, Bazilikaları, Su kanallarını, Köprü ve limandaki depolarını görme fırsatı buluyoruz. Rehberimiz eşliğinde yaptığımız bu keyifli geziyi Olympos Plajı’nda bitiriyoruz. Dileyen yolcularımız kısa süreli de olsa serbest zamanlarını burada yüzmek için de kullanabilirler. Sonrasında aracımıza geçerek KEMER için hareket ediyoruz. Yıllara meydan okuyan güzelliği ile Kemer’i yeni haliyle görüp, kısa bir serbest zamanla havasını kokladıktan sonra otelimize dönüyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama Antalya’daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra Luvi dilinde KUM anlamına gelen, ülkemizin en uzun plajlarından ve belki de Türk Turizmin ilk yapılandığı yerlerden birisi olan LARA ’ya gidiyoruz. Kaynağını Kepez’den alıp ikiye ayrılan, Akdeniz’e ulaşırken de AŞAĞI DÜDEN (KARPUZKALDIRAN ŞELALESİ) adıyla anılan DÜDENBAŞI ’na gidiyoruz. Falezden dökülerek ANTALYA KÖRFEZİ ’ne ulaşırken BEYDAĞLARI ’nı selamlayışına yaptığımız şahitliğin ardından bir başka görsel şölene doğru yol alıyoruz. Ardından KURŞUNLU ŞELALESİ ’ni geziyoruz.  Yeşil ve mavinin ahenkle buluştuğu, irili ufaklı şelalelerin arasında yürüyüş yaparak ruhumuzu dinlendirdikten sonra mimarisi ve mermer heykeltıraşlığı ile ünlü olan PERGE ANTİK KENTİ ’ne gidiyoruz. TİYATRO, STADYUM, HELLESNİSTİK KAPI, SÜTUNLU CADDE, HAMAMLARI, TAKLARI, AGORA VE ÇEŞMELERİ ile Heykeltraşların Kenti Perge’yi keyifle ziyaret ediyoruz. Ardından 40 tematik akvaryumun ardından 131 metrelik uzunluğu ve 3 metrelik genişliği ile dünyanın en büyük tünel akvaryumu ANTALYA AQUARIUM ’a gidiyoruz. Dünyanın dört bir yanından hikayeler anlatılan su altının sihirli dünyasını keşfetmeye çıkıyoruz. Snow World & Ice Museum’da gerçek kardan kar topları yapabilir, WildPark’da dünyanın en zehirli, en renkli ve en ilginç türleri arasında tropik bir maceraya adım atabilir, Oceanride XD Cinema’da Kaptan Barbossa ile dünya denizlerini çok boyutlu sinema teknolojisi ile gezebilme imkanı yakalıyoruz. Ardından kentin çekirdeğini gezmeye gidiyor ve şehir yürüyüşümüze başlıyoruz. ANTALYA ’nın sembolü haline gelen 38 metre yüksekliğinde, tuğlaya firuze çinilerin eşlik ettiği, 13.yy Selçuklu eserlerinden günümüze ulaşan YİVLİ MİNARE ’yi arkamıza alarak güzel bir hatıra fotoğrafı ile kenti rehberimizden dinlemeye başlıyoruz. Pek çok medeniyete ev sahipliği yapan kenti içten ve dıştan kuşatan SUR yapıları, KALEİÇİ, YAT LİMANI (antikçağın mendireği), SAAT KULESİ ’ni görerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bizi izleyen Kral II. Attalos ’un HEYKEL ’ine de selam verdikten sonra KALEİÇİ ’ne doğru yürüyüşümüze devam ediyoruz. Akdeniz’in önemli liman kentlerinden birisi olması tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmasının yansıması EVLER ’ini, SOKAKLARI ’nı görerek KARAALİOĞLU PARKI ’na ulaşıyoruz. M.S. 2.yy da yapıldığı tahmin edilen HIDIRLIK KULESİ’ni görerek halk arasında ÜÇ KAPILAR olarak anılan HADRIANUS KAPISI ’na gidiyoruz. Ardından otelimize dönüyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Konaklama Antalya’daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra otelimizden ayrılarak, denizi solumuza alarak güzel manzaralarının eşliğinde FİNİKE ve DEMRE ’ye doğru yol alıyoruz. Ardından turkuaz sularının can verdiği doğasının; tarih ve kültür ile buluşmasına şahitlik ettiği KEKOVA için bizi bekleyen teknemize geçiyoruz. (EKSTRA TEKNE TURU) KEKOVA TEKNE TURU ‘nda göreceğimiz yerler; BATIK ŞEHİR, KORSANLAR ADASI, GÖK KAYALAR koylarını kısa molalar vererek geziyoruz. Tarihini rehberimizden dinlediğimiz, yüzme molaları ile keyif yaptığımız bu güzel tekne yolculuğunun ardından ise aracımıza geçerek KAŞ ’a ulaşıyoruz. UZUN ÇARŞI ‘nın otantik sokaklarında yürüyerek KRAL MEZARI (ASLANLI LAHİT) önünde hatıra fotoğrafı çektirip, dondurmalarımız yedikten sonra aracımıza geçerek turumuzu sonlandırıyoruz. Ağzımızdaki tat, biriktirdiğimiz anılarımız ve çektiğimiz fotoğraflarımızla İZMİR için hareket ediyoruz.